28 Aralık 2012 Cuma

HAPPY BIRTHDAY NURUMUZ, SULTANIMIZ :)


BUGÜN  28/12/2012..
YILLAR ÖNCE BUGÜN :
KÜÇÜK BİR KIZ ÇOCUĞU DÜNYAYA GELMİŞ,
ADINI NUR-DAN KOYMUŞLAR..
İSMİ GİBİ KENDİ GÜZEL, KALBİ GÜZEL ARKADAŞIM..


DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN,
YENİ YAŞINDA SANA NE DİLEDİĞİMİ BENDEN İYİ BİLİYORSUNDUR SANIRIM :)


TÜM DİLEKLERİN GERÇEK OLSUN..
İYİ Kİ DOĞMUŞSUN!





P.S. : BU SENE PASTANI ÜFLEYEMEYECEĞİM, BU ULVİ GÖREVİ BENİM YERİME ŞERİFE YE DEVREDİYORUM..
ONUN NEFESİ KUVVETLİDİR :)
YANINIZDA OLAMASAM DA KALBİM SİZLE !!


SENİ SEVİYORUZ BEBİŞİM ;)



SEVGİLER..
SEM@..






26 Aralık 2012 Çarşamba

BUGÜNÜN ÖZÜ!


" UNUTMA!
SANA IŞIK TUTANLARA SIRTINI DÖNERSEN;
GÖRECEĞİN TEK ŞEY KENDİ KARANLIĞINDIR.."



(RENE DESCARTES)







rotamissworld-->

Mutlu Günler ;)

GÜNAYDIN :)

HERKESE MUTLU GÜNLER..
HER GEÇEN GÜNÜNÜZ BİR ÖNCEKİNİ ARATMASIN (!)
DÜNYANIZ, LUNAPARK OLSUN ;)





SEVGİLER..

ROTAMISSWORLD -->

22 Aralık 2012 Cumartesi

SOUTHERN OCEAN LODGE / (Avustralya Mimarisine Bakış)


Haftalık yayınlanan Genel Yayın Yönetmenliği'ni
Ayşe Berna Erten'in yapmış olduğu
ALEM DERGİSİ'sinin; 
ALEM DEKOR 
ekinde görev yapan 
Senem Öztürk'ün 
haberini aktarıyor,
kendisine bu haberi yayınlamamıza 
izin verdiği için teşekkür ediyoruz.






AVUSTRALYA STİLİ BİR LÜKS 
ANLAYIŞINA HAZIR MISINIZ?


Hint Okyanusu'nun kıyısında, 
yaklaşık 40 metre yüksekliğindeki uçurumların üzerine inşa edilmiş olan Lodge, 
adeta camdan duvar gibi olan devasa pencereleriyle 
panoramik okyanus manzarasını kesintisiz izlemenizi sağlıyor.





Tüm adaların önünde bulunan teraslar,
gerek SPA keyfi yaşatırken,
gerekse içkinizi yudumlarken size doyumsuz
bir deneyim sunuyor.




Pritchard, kültürel ve fiziksel çevrenin; 
mimari üzerine etkilerini gözlemliyor 
ve
 eserlerinin genel karakteristiğine de bunları yansıtıyor.



Cam duvarlar, Lodge'un hemen her yerinde kullanılmış,
hatta banyolarda bile..

Hangimiz,
Okyanusu ve Avustralya doğasını 
duş alırken izlemek istemez ki? :)


bugün de rotamızı ALEM'le birlikte 
Avustralya'ya çevirdik;
bir sonraki rotaya kadar hoşçakalın..



bu arada YAŞA-MAYA! DEVAM-->


MAYA'LARA DEĞİL, KENDİ İNANCINIZA GÖRE YAŞAYIN HAYATI!

SEVGİLER;

ROTAMISS WORLD..

12 Aralık 2012 Çarşamba

BUGÜNÜN ADI : 12.12.2012 REFERANSI ;)


Kıyamete hazır mıyım?
Yooo! Hiç hazır değilim.

Varsa kıyamet vesaire, nasıl hazır olunur ki?
Çocuk sahibi olmak gibi, başına gelince görürsün elbet.

Ben kıyametin geldiğine filan da inanmıyorum.
Uzun zamandır zaten kıyameti bir şekilde yaşadığımızı düşünüyorum...


Keşke, kıyametten bunca korkan birileri varken bari bundan bi hayır elde edilse diye umuyorum.
Umuyorum tabi iflah olmaz bir umutlu olarak!


Öyle çok doğa katliamı var ki, kıyamet bu bence! 
Ta kendisi...
İnsan kendi kıyametini binalardan yarattı, betonlarla çevirdi ve yarattığı o yüksek duvarlı, havasız kıyametin içinde yaşıyor bi şekilde. Hem de çok pahalı bir şekilde. 
Bedeli çok ağır krediler, borçlar üstelik...


Birileri daha orada olmayan, orada yaşamaya gelmemiş ve yaşayacak da olmayan birilerine sürekli "en güzel" betonu kakalamakla meşgul.
Düşünsenize yaşamayacak olduğunuz bir yeri, elbet başkası yaşar diye kiralama ve para kazanma amacıyla alıyorsunuz.

Sürekli ihtimallere yatırım yapıyorsunuz... Çok yıpratıcı!
Öyle zorlaştırıyoruz ki hayatımızı!
Başını sokacak evin olmuş ama dahası da gerek illa! Yooo değil aslında. Sadece bize işlenen kafamıza ekilen bu!
Yatırım amaçlı beton fikri yapışmış bilinçaltımıza.

Kimse yatırım amaçlı bağ bağçe almaz oldu.
Kimse gerçek anlamda "toprağa", ağaca, doğaya yatırım yapmıyor.

Kendine cennet bahçeleri vaad etmektense, insanlar betona para gömmeyi hayal ediyor.
Kıyamet bu değil de ne?
Ne olursan, ne kadar zengin ve mal mülk para pul sahibi olursan ol...
Gidip gidecek olduğumuz yer Toprak Ana işte.
Param olsa, kendime zeytin ağaçlarından kocaman bir cennet yapardım yeryüzünde...
Varsa bi kıyamet, gelene kadar yaşardım cennetimde...


Yonca

"12.12.12"

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22134564.asp?yazarid=232


bu yazının altına :
ben de rotamissworld.blog yazarınız olarak bişiler eklemek isterim;
öncelikle bence bugün hepimiz için özel bir gün zira böyle bir tarihle bir daha karşılaşmayacağız;
ancak biz insanlar için 21 aralık veya 12.12.12 nin altında bişiler aramak, bu özel tarihin veya her gününü özel yaşayanlar için KIYAMET'in belli bir tarihle sonlandırılması gibi zırvalıklara nedense hiç mi hiç inanmıyorum..inananlara da şaşırıyorum..

inancını belli bir dine, belli bir şeye bağlı olarak yaşayanlar için kıyametin, dünyanın sonunun yaklaşmasının ne gibi bir sakıncası var ki?

ayrıca hepimiz yonca'nın da dediği gibi geldiğimiz yere TOPRAK ANA'ya geri dönmeyecek miyiz?
er ya da geç, 
bu son hepimiz için kaçınılmaz değil mi ki?


e, o zaman gelin biz günümüzü yaşayalım..
para için doğadan vazgeçtik, ailemizden vazgeçtik..
hepimiz robot gibi çalışıyoruz..
kimseyi görmeden,
gününü gün etmeden..
bir günü diğerinden özel kılmadan..
bunun adına da rutinlik diyoruz..
sonra mutlu olamıyorum neden ki diyoruz?


bi soralım bakalım kendimize?
biz neden mutlu olamıyoruz?
başka bi şekilde soralım ya da?
bir günümüzü diğerinden özel kılan nedir?
bugün KIYAMET olsaydı, keşkelerimiz ne kadar da çok olurdu değil mi?
o zaman bugünün adı REFERANS olsun..
"12.12.2012 REFERANSI"
keşkelerimizi kenara koyup..
dilediğimiz gibi yaşayalım..
hazır 2013 de yaklaşıyor..
yeni bir yıla yeni düşüncelerle, yeni günlerle girelim..

12.12.12. niz ve tüm günleriniz hayırlara vesile olsun..


sevgiler..

----rotamissworld-->









4 Aralık 2012 Salı

YÖRÜKKÖYÜ'NÜ GEZİYORUZ (2)


Merhaba Sevgili RotaMissWorld Takipçileri;

daha önceden bahsettiğim gibi gezimizin ikinci gününe kaldığımız yerden devam edeceğiz..

Sırada Yörük Köyü ve Tarihi Safranbolu var..

Yörük Köyü ve Safranbolu bilmeyenler için söyleyelim Karabük şehrimize bağlı koruma altındaki güzide yerlerimizden..

ilk durağımız Yörük Köyü..
Yörük Köyü konaklarıyla ünlü bir mekan
bizim de misafir olduğumuz konak tarihi Sipahioğlu Konağı.
sahibi ise şeker mi şeker Filiz Teyze,
konağı bir anlatışı var ki sormayın, bayıldık kendisine..
canlandırmalar süper, aramızdan bir arkadaşı kıyafetleriyle yıkamaya kalktı :)))
karşınızda Sipahioğlu Konağı ve Filiz Teyze ..




kareyi biraz özetlemek gerekirse;
Filiz Teyze bize konağın 300 yıllık bir tarihi olduğundan bahsetti..
yerler tahtadan olmasına rağmen hiç gıcırtı duymuyorsunuz, niye? diye sordu..
tahtalar yapılırken; altlarına saman, keçi tüyü, yumurta akı konulmuş..
keçi tüyü evde örümcek ağı oluşmasını engellermiş, 
yumurta akı da tahtaları sağlamlaştırarak ses yapmasını..

fotoğrafta gördüğüm anten şeklindeki alüminyum taslar ise, 
eskiden yemek taşımakta kullanılan sefer tasları imiş..

gelelim arkadaşımızın bulunduğu kısma,
bu kısımlardan konağın her odasında mevcut..
ne diye kullanılıyor diye sorarsanız gayet açık aslında, önceden konakta yaşayan insanlar çocuklarının ayrı eve taşınmasına müsaade etmezlermiş,
bundan dolayı çocuklarını evlendirerek onlara özel odalar verirlermiş..
bu odaların her birinde de bu banyolardan bulunuyor, arkadaşımızın hemen yanında bulunan ahşap tahta ise banyo bittikten sonra aşağı indiriliyor ve gündüz de yataklarını koymak için yüklük olarak kullanıyorlarmış..

konak hayatını da özetledikten sonra yolculuğumuzun 
bir sonraki aşaması olan 
Yörük Çamaşırhanesi'ne gidiyoruz ..
---->>






bu resimler köyün yörük ağalarının resimleri..




işte tam da burası isminden de anlaşılacağı üzere köydeki insanların çamaşır yıkadıkları alan..


hadi bilin bakalım, size bi soru?
bu kocaman yuvarlak şeklindeki çamaşırhanede gördüğünüz ara ara taş bölmeler var
hepsinin genişlikleri birbirine eşit değil ama..neden?
- neyse ki, biz öğrendik..ve neleri düşünmüşler diye de şaşırdık..
malum her insanın cüssesi aynı değil,
dolayısıyla zayıf insanlara dar alanlar,
kilolu olanlara da geniş alanlar yapılmış ki,
birbirlerinin kolları birbirine çarpmasın, engel teşkil etmesin..





 bu da su almak için kullandıkları çeşme..

çeşme olur da kazan olmaz mı?
hadi buyrun..




çamaşırhanemizi de gezdikten sonra köyümüzü fotoğraflarla gezmeye devam ediyoruz..









bu boynuzlar o evde avcı olduğunu temsil ediyormuş ..



favorimi sona sakladım..
çok beğendim, çok..




ROTAMISS'ı bir sonraki yazımızda da
SAFRANBOLU'ya çevireceğiz ;)



Sevgiler..
rotamissworld--->




29 Kasım 2012 Perşembe

Abant - SAF-ranbolu'dan KuşBakışı (1)


Sevgili ROTAMISSWORLD Takipçileri;


Uzun zamandır görüşememiştik, 
Malum yıl sonu yaklaşıyor..
Biz mali işler çalışanlarının yükü de ağırlaşıyor..
Maalesef yılın sonunun yaklaşmasına sevinemiyoruz,
Yok stok sayımı, yok ay kapanışları, yok yıl kapanışları vs.
Sıkıntı hiç bitmiyor yaniiii(!)

neyse şimdi sıkıntıları bi kenara attım,
bugün sizinle 2 hafta önce çıktığım Abant-Safranbolu turunun güzelliklerini paylaşacağım..
iki haftadır paylaşmak için can atıyorum ama bi türlü vakit ayıramadım ne yazık ki!

Hazır Mısınız?
Başlıyoruuumm :)

Adı : Abant-Safranbolu'dan KuşBakışı..


Başlangıç noktamız ANITUR Harbiye Ofisi..
Sabahın ilk ışıklarında henüz kargalar uyanmamışken;) 
biz ofisin önünden gezme aşkıyla bindik otobüslere..
Sonra diğer arkadaşlarımızı toplaya toplaya yola çıktık..


Şeker mi şeker bir rehberimiz vardı ki sormayın,
Adı : Halil İbrahim ve yardımcısı Çağlar Bey
Herhalde bu ismi hiç unutmam,
İsmi gibi bereketli bi gezi oldu bizimki de..
İlk günkü programımızdan bahsetti rehberimiz..

1. Gün :
"İlk önce Abant'a gideceğiz, orada size 1 saatlik dolaşma süresi vereceğim, güzel bir öğle yemeğinin arkasından, Göynük'teki Gölcük Gölü'ne ulaşmış olacağız. Bu göle aslında Yedigöller Turunda götürüyoruz ancak siz şanslısınız bu gölü de görme fırsatı bulacaksınız zira bu göl en sevdiğim göllerdendir..Gölün çapından, 20 dakika gibi bir sürede de çevresini dolaşabileceğimizden de bahsetti"

Bu arada Genel Kültür olsun,
Abant Gölü'nün en derin yeri 18 metre imiş ;)

Fikrimi sorarsanız Abant'ı sevdim;
Gölcük Gölü'ne ise bayıldımmm..
Fotoğraflarla sizi baş başa bırakıyorum..
Kararı siz verin..
Karşınızda Önce Abant Gölü..








Abant'ta Ne Yenir ? diye sormayın, Bakın ;)





Diyelim Kalmak İstediniz, Gölün hemen karşısında Büyük Abant Hoteli sizi karşılıyor..
Böylelikle küçük bir hafta sonu kaçamağı yapabilirsiniz..
Dilerseniz at binebilirsiniz..korkuyorsanız da benim gibi sadece sevmekle yetinebilirsiniz.




Muhteşem çam ağaçlarının kokusunun ve geçirmiş olduğumuz birkaç saatin ardından buradan hiç ayrılmak istemesek de rehberimiz ayrılma vaktinin geldiğini hatırlatıyor ve yine düşüyoruz yollara..


Sıradaki Durağımız Gölcük Gölü..
Sizi ormanın arasına sıkışmış bir güzellik karşılıyor, bu güzelliğe belli ki cömert davranılmış..
Zira bir resim gibi ..

















İkinci günü de bir sonraki yazıma saklıyorum,


Sevgiler..

rotamız world-->



8 Kasım 2012 Perşembe

1 A'N' Olsun (!)


gözlerimi kapattım..
önüme bir tuval geldi birdenbire
aldım elime fırçayı
önce bir kadın çizdim
karşısında bir erkek
ellerinde bişi taşıyorlar
o da ne! kocaman bir "A" harfi..


erkek "A"nın tepesinden
kadın da "A" nın iki alt uç tarafından..
ikisine de ağır gelen yükü birlikte taşımaya çalışıyorlar..
önce güzel bişi çizdiğimi düşünmeye başladım..
sonra da kendi kendime yorumlamaya..
sizin bir "A" nız olsaydı?
ismi ne olurdu?


aklıma bişi gelmez derken 
o kadar çok şey düşündüm ki birkaç saniye içinde..

AŞK..
AİLE..
ARKADAŞLIK..
ADALET..


galiba bütün güzellikler "A" ile başlıyor..
ve içinizden bunları taşımak geliyorsa,
yükünüz hafifliyor..


siz AŞIK, 
siz AİLE, 
siz ARKADAŞ, 
siz ADİL 
ve 
siz
"1 "AN"
oluyorsunuz..





Sevgiler;

RotamissWorld-->










17 Ekim 2012 Çarşamba

Bu Haftanın Şarkısını Seçtim, Beğenicek Misiniz Bakalım ;)

 
herkes aynı hayatta ..
kendini bişey sanma ..
ne kadar çok bilirsen..
o kadar bela başa ..
sen bilirsin aslında..
aklımdan geçenleri ..
zaman herşeyi çözer..
şu beklemek olmasa ..

 






gözlerimi açsamda ..
sen çıksan karşıma ..
gel beni azad et ..
kayboldum karanlıkta ..
ben bizi unutmam ..
gitmek yakışmaz bana ..
yolcuyuz hayatta ..
sen gel otur yanıma..





rotamissworld-->

15 Ekim 2012 Pazartesi

Bugün Benim Doğum günüm, Yaş Otuz :)


günlerden 15 Ekim 1982,

Cerrahpaşa’da elektriksiz geçen koca bir gecenin Cuma sabahında saat 6.00'da dünyaya gelmişim..
Babam hastaneye gelmiş annemi ve beni görmeye, ama annemin adını unutmuş :)
nihayet soyadı aklına gelmiş de görebilmiş beni :))))
sonra adı SEMA olsun demiş, ne de iyi etmiş..
çok severim ismimi, hem gökyüzünün hem de özgürlüğün temsilcisi..
ondandır herhalde hiçbir yere sığamam :)))


annem anlatır hep, sen de çok zor bir hamilelik geçirdim diye
CANIM ANNEM; değmemiş mi ama :)))
iyi ki doğurmuşum seni demiyor musun itiraf et ! ;)


bak! bugün 15 Ekim 2012 :)
yaş 30, belki yolun yarısı, belki başı ;)

yolun neresi olursa olsun bu yol benim yolumdur, 
her gidilen yol gibi önemli olan nereye gittiğim olduğu kadar, kimlerle de gittiğimdir.

Bana bu yolda eşlik eden tüm yol arkadaşlarım, annem, babam (eminim ki herkesten çok takiptesindir beni), kardeşlerim, 2012’nin bana verdiği en güzel hediye olan hayat arkadaşım, eş ruhum, 

hepinize tek tek teşekkürler,


İyi ki varsınız!

Hepinizi seviyorum, varlığınız varlık sebebimdir bilesiniz!


sizinle gülüyorum :)

sevgiler,

sema..



10 Ekim 2012 Çarşamba

Ekim Ayı Terazi Burcu Yorumları ;)

Nuray Sayari 

Disiplin ve kısıtlama yıldızı Satürn bir süreliğine sizin burcunuza geçti sevgili Teraziler. Bu ilk başta Terazinin ilk günlerinde doğanları etkileyecek. Çevre ve aile yapısı değişmeye başlayacak. Bunun etkisiyle kiminiz evlenerek bulunduğu çevreden uzaklaşacak, kiminiz de aileden birinin gitmesiyle veya sizin başka bir yere gitmenizle değişim içine gireceksiniz. Kiminiz hayatınızın aşkı ile tanışıp evlenme, kiminiz meslekte bir ödülle onurlandırılma, kiminiz sosyal çevrenizi seviyeli, seçkin kişilerle genişletme, kiminiz de kafasındaki iş girişim projesini hayata geçirmeye hazırlanma ile yaşam kalitesini daha üst seviye çıkaracak ve yaşantınız için emekle ve çabayla yaptığınız şeylerin mutluluğunu yaşayacaksınız.

Yine bu süreç, Kariyerde ilerlemek için kullanabileceğiniz şanslı gelişmelerle karşılaşabileceğinizi, hatta bayanlardan çok önemli destekler de bulabileceğinizi ifade ediyor. 
İş değişikliği, terfi, yetki artırımı gibi yollarla, iş hayatınızda hem kendinizi daha ön plana çıkaracağınız ve imajınızı geliştirecek olan bir dönemin başlangıcını haber veren bu etki, ani bir seyahati getirebilir. Bir de en önemlisi yatırım ve harcamalar konusunda çok dikkatli olmanız.

Özellikle ortaklaşa işlerde azami dikkatli olunuz. Bir koyup yüz kazanacağım diye, risk almayınız Ekim sonrası, ise bazı sağlık sorunlarının sonunu getirecek günleri de içerebilir. 
Tedavi görmekte olan Teraziler, bunlardan daha hızlı sonuçlar almaya başlayacaklar. 
Görünmeyen şeylerin ardındaki gerçekler açığa çıkacak, en azından rahatlayacaksınız. 
Bazılarınız ise Hayatınızdan bir yakın veya uzak ilişkiyi kesip atacak! 
Kendinizi hazırlayın bir sonraki sürprizlere… 





Susan Miller

Burcunuzdan geçen Merkür iş dünyasını yakından ilgilendiriyor, bilgilerinizi açığa çıkarmanız için size destek olacak. Yeniden yapılanma için uygun bir dönem Güneşin Terazi burcuna geçmesi ile birlikte Sonbahar Dönencesi de başlayacak 6 aylık dönemde teraziler ülkemizin dış politikada ve dünyada önemli rol aynada bilirler. Bunun yanı sıra Satürn 8. evde ekonomik zorlanmalar, dış borçlar, krediler, faizler vb. konulardaki sıkıntıları temsil ediyor. Yalnız kalıp düşünmek ve hesap yapmak iyi gelecek. 


Yine Son beş aydır ev, mülk ve babanızla ilgili sürüncemede kalan bir durum varsa, aniden haberler alabilir ve bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz. Ev hayatınız ve babayla ilişkiniz geri dönülemez biçimde değişiyor. Ailevi konularda pişmanlıklarınız devrede olabilir.. Aşk ise yurtdışı, seyahatler, medya ve üniversite ortamlarıyla bağlantılı olacak. Sizi şaşırtabilir, hatta şok edebilir, Dönem içinde sağlığınıza çok dikkat etmeniz gerekecek sevgili teraziler. Görünmeyen şeylerin ardındaki gerçekler açığa çıkacak, en azından rahatlayacaksınız.

Merkür, kadersel alanınızda hareket etmeye başlıyor Arkanızdan konuşan insanların varlığında artışlar görülebilir. Bu birazda dikkatsiz hareket etmekten kaynaklanıyor olacak. Yine İşinizle ilgili bir sorun veya probleme bu tarihte dikkat edin. 



İremSU / Mynet



3 Ekim-28 Ekim tarihleri arasında Başak burcunda ilerlemesini sürdürecek Venüs ciddi ilişki yaşayan Terazilerin ilişkilerini gözden geçirmeleri anlamında kıymetlidir. Beraberliğin verimli bir şekilde yaşanması, sorunların gerek sağlığınızı gerekse genel hayatınızı olumsuz yönde etkilemesinin önüne geçmek için, gerçeklerin farkında olmak, ilişkide aksayan noktaları saptamak, analiz etmek ve gerekirse iç dünyanızda bu sorunları belli şekilde çerçeveleyerek nasıl daha huzurlu bir dönem geçirilir veya nasıl daha olumlu bir ilişki yaşanır bunu belirlemek lazımdır. Venüs Başak süresince gelgitler yaşanması doğaldır. Sevgi birliği, tam ise sorunlar bir şekilde çözüme kavuşur. Taraflar bir araya gelerek bundan sonrası adına bir yol çizebilirler. Yeter ki, insan ne yaptığını bilsin ve yüreği kafasıyla uyum içinde olsun. Gerisi inanın kolay. Bir ilişkiden ne beklediğinizi, partnerinizle aranızdaki farklılıkları mutlaka ele alınız. Ne fazla iyimser ve sorunlarınızın üstünü örtücü davranın ne de fazla inceleyici, sert, taviz vermez bir şekilde davranın. Sakin ve mantıklı olun bu inanın yeterli.


Venüs-Başak burcu seyrinin önemli görünüm tarihleri: 4, 8, 9, 16, 17, 25, 26 Ekim. 4 Ekim tarihinde ilişkinizi, duygularınızı, hayatla olan her türlü bağlantınızı ruhsal anlamda gözden geçirirken yorulduğunuzu hissedebilirsiniz. Doluya koysanız dolmayan, boşa koysanız dolmayan bir haldir bu. Alışkanlık-bağımlılık gelgitler yaratır ruh dünyanızda. Bir yanınız yüreğinin sesine uy der,,,diğer yanınız durur, düşünür ve bekler. Doğrularla eğriler, olması gerekenlerle olanlar süzgeçten geçirilir. Akıllı olmak lazımdır ancak gönül huzurdan yanadır. 9 Ekim tarihinde hayatınızı güçlü bir temel üzerine oturtmak için didinirsiniz. Yeniden oluşturmak veya işlemeyeni işler hale getirmek kolay değildir. Ancak imkansız da değildir. 17 Ekim tarihinde ilişkinizle alakalı konular üzerinde iki yönlü düşünürsünüz. Bir görüşme, bir seyahat gündeme gelebilir. 

http://ivillage.mynet.com/burclar-astroloji/terazi-burcu-aylik-yorumu.html



okuyalım bakalım, hangisi bize yakın ;)


rotamissworld-->

9 Ekim 2012 Salı

Mutlu Günler :)








8 EKİM : SENİ ŞERİFE'NİN GÜNÜ İLAN EDİYORUM!



BUGÜN 8 EKİM 2012..
EN SEVDİĞİM ARKADAŞLARIMDAN ŞERİFE'NİN DOĞUMGÜNÜ :)

ONA ÖZEL OLSUN İSTEDİM..
OTURDUM, YAPTIM..


UMARIM KENDİSİ DE BEĞENİR..

ŞERİFE ÖZEL SHOW BAŞLIYOR ;))


MUTLU YILLAR KUZUCUM,
HEP BİRLİKTE GÜZEL GÜNLERE..








5 Ekim 2012 Cuma

Mutlu 1 Hafta Sonu Olsun ;)



"KOCA" bir sitemin ardından doğan yeni 1 gün..
bugün günlerden cuma..
hepimize hayırlı cumalar öncelikle..


gelelim paylaşımımıza..
bugün ofisten en yakın arkadaşım ayrılıyor..
arkadaştan öte; kardeş gibi olduk artık :)
birçok güzel şeyi paylaştığımız..
inanıyorum ki; daha güzel günler onu bekliyor olacak..
onun adına seviniyor, kendi adıma üzülüyorum..
hem değişim; gelişim demektir..
darısı başımıza artık ;)


iş hayatı ayırsa da önümüzdeki hafta sonu görüşeceğiz zaten ki! :):)


bugünü de böyle özetleyelim ve nokta koyalım, hafta sonumuz güzel geçsin..
hava durumuna da bakalım..
bakıyorum hemen..
ve baktım..
hafta sonumuz parçalı bulutlu geçecekmiş, 
baksanıza hava da benim gibi :)))


neyse ünlü düşünür kocam der ki : 
"hava nasıl olursa olsun, bizim havamız güzel olsun " 
mutlu yarınlar..
öpüldünüz..























  

4 Ekim 2012 Perşembe

Hayat Sana Sitemim Var !



Hayat; sen ne garip bişisin (!)
hep bizden alırsın, ama vermeye geldi mi gayet az verirsin..
hep bir çabalama, uğraşmaca peşinden sürüklersin..
yorarsın, yorarsın, yorarsın..


nerede kaldı mutluluk, sevinç, umut..
tam elde ettim dersin, bi bakmışsın elde var koca bi "0"..


bi gün kahkaha atarsın, atarken düşündürürsün..
 -çok gülmek, ağlamak getirir (!)
çok gülme, buna hakkın yok senin..


sen sadece üzülebilirsin,
senin kaderin bu (!)
yaşamak mı istiyorsun, ayaklarının üzerinde sağlam basman gerekiyor değil mi?
ne de olsa kimseden kimseye fayda olmadığını her gün hatırlatıyorsun sen..
o zaman çalışıp, didinmekten başka çaren yok..
bi elin nesi var, iki elin sesi varmış..
yalannn (!) külliyen yalan (!)
ikinci ele güven kaldı mı ki?
hangi ikinci el ? bi sağ elin varsa öteki de sol elin..
işte bu, sensin önemli olan, gerisi yalan..



sen mi benim içimde yaşıyorsun, ben mi senin içinde bilmiyorum..
tek bildiğim, artık sevdiklerimi alma benden..
sevdiklerimin bi kısmını aldığımdan beridir ben ben değilim,
"her günüm onlar olsaydı, herşey şimdi daha güzel olurdu"yla geçiyor..
daha fazla kayıp, daha fazla kayıp benlik demek..
elimde kalanların kıymetini arttırmak da çabası..
kıymetini arttırdığım kişilerden bişi beklememek de..



her günüme şükrediyorum..
elimdekilerle yetinmenin fazlasını öğrendim..
o kadar fazlasını ki..
mutluluğu bi kenara bırakıp, mutlu olanların mutluluğu benim de mutluluğum oldu..




şimdi sana tekrar söylüyorum hayat..
sana sitemliyim..
artık aldıklarını bana geri ver,
güzel şeyler gönder hayatıma..
mutluluk herkesin hakkı (!), belki de senin de HAYAT!





--> rotamissworld-->




3 Ekim 2012 Çarşamba

Bir Liseliler Buluşmasının İlk E(v) Hali :)


merhaba rotamiss-world takipçileri :)

nerede kalmıştık..
en son diyordum ki..
yoğun ama mutlu bir hafta sonu geçirdim..
onu sona bırakıyorum diye..
geçen hafta sonu pazar günü lise arkadaşlarımı ağırlamak istedim..
uzun süreden sonra herkesi bi araya toplayabilmek bi hayli güç oldu..
herkesin kendine göre programı, kursu vs. var..derken..
en son pazar sabahı saat 12.00 de biz de toplanmaya karar verdik..

erkenden uyandım, 
güzel bir masa hazırladım kıymetlim'lere :)






gel gelelim saat 12.30 kimsecikler gelmedi, ne arayan ne soran var..


ispatım tam da bu! :)



neyse içsesim "gelirler gelirler, üzülme" derken bi yandan şüphelerim de artmaya devam etti..
kanka da geceden aramıştı, erken gelicem diye aradım o da geç geleceğini söyledi..
alla alla biri bana şaka mı yapıyor dedim ama değilmiş..


daha fazla dayanamadım ve herkese mesaj atmaya başladım..
neredesiniz pınar?
neredesiniz fatih?
neredesiniz öznur?
..
neyseki sonunda toplanabildik..
çok şükür herkes gelince benim de üzüntüm yerini mutluluğa bıraktı..
güzel bir kahvaltı eşliğinde fatihin esprileriyle kahkaha atmaya başladık..
düğünden sonra hiç görüşememiştik..
ortalama 3,5 ay oldu yanii..


HOŞGELDİNİZ HOME SWEET HOME'A :)




aramızda bebek bekleyen kankamı da bunca süreden sonra görmüş oldum :)


aradan tam da 12 yıl geçti liseden mezun olalı..
Eyüp Lisesi buluşturmuştu bizi..
o kadar keyifli bir sınıfımız vardı ki, HABABAM'ı aratmıyorduk diyebilirim..
yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, birimizin derdi hepimizin olur..
ne yapar ne eder, sorunlarımızı hep birlikte çözmeyi başarırdık..
ama ne zaman kaçmaya kalksak A sınıfı bunu başarıyor, biz de Eyüp'ün girişinde müdür yardımcımız olan Metin Bey'e yakalanıyorduk :):)
http://www.facebook.com/#!/metin.kaya.9655806?fref=ts


ama en çok yaramazlıklarımız Hazırlık-B sınıfındayken olmuştu..
bi keresinde sınıfa likör bile sokmuştuk :)
likör elden elde gezerken..
aramızdan bi arkadaş beklenen sona ulaşmıştı :):)
sınıftan iki arkadaşımız koluna girip parka doğru götürürken kendisini, bilin bakalım kimle karşılaşmışlar ? :)
Sevgili Metin KAYA :)
Yıl 1996 :)

ne oldu nereye gidiyorsunuz diye sormuş;
arkadaşımız midesini üşütmüş demeye kalmadan..
kusmaya başlamış :))))
neyseki anlamamış..


bunun gibi bütün anılarımızı "yad" ettik birlikte..
artık büyüdük, ailemiz gitgide genişliyor..
artık aramızdan bi çoğunun çocukları olmaya başladı..
biz de "teyze"..


keyifli bir buluşmaydı, yine gelin..hep gelin..
hayat birlikteyken güzel..
paylaşırken güzel diyor..
bu yazımı da burada sonlandırıyorum..



işte zafer bizim!




kahveyi dökmeyeyim daha iyiydi de, o da tuz-biber; lekesi de hatıra oldu sizden :):) 
seviyorum hepinizi..



--rotamissworld-->


1 Ekim 2012 Pazartesi

Bir Rüya Gördüm Sanki :)


dün gece bir rüya gördüm..
arnavut kaldırımlı, yokuşları olan bilmediğim bir yerdeyim..
bilmediğim bir yer; ama sevdiğim herşeyin olduğu bir yerdeyim..
öncelikle tanımadığım biriyle tanışıyorum..
henüz orta yaş grubuna dahil olmamış, 30'lu yaşlarda bir kız..
muhtemelen bekar..
nasıl oldu bilmiyorum..
beni evine oturmaya davet ediyor..
onun peşinden gidiyorum..
apartmana giriyorum..
her yer beyaz..
beyaz kapılar..
beyaz boyalarla boyanmış..
sanki bir aile apartmanı gibi..
sonra beni davet eden kişiyi göremiyorum..
hangi kapı ki acaba diyorum..
tek tek bakıyorum kapılara..
sonra düşünmeye başlıyorum..
sanırım beni önemsemedi yoksa kapısını kapatmazdı diyor ve apartmandan çıkıyorum..
çıkarken girişteki camlardan anne ve kızı görüyorum pencerelerinde..
anneme söyledim ama seni kabul etmedi tarzında bişi söylüyor..
sonra birden sinirleniyorum..






ne münasebet diyorum..
ben buraya gezmeye geldim, sizi de tanımıyorum..
siz davet ettiğiniz için nezaketen teklifinizi kabul etmiştim..
şimdiden sonra siz isteseniz de ben gelmem diyorum ve yürüye yürüye uzaklaşıyorum..
bir parkın içinden geçiyorum; bulunduğum yeri keşfede keşfede gidiyorum..

küçük küçük içeride ne satıldığını görebildiğiniz bir sürü mağazaları olan bir yerdi son olarak hatırladığım..


hayırlara vesile olsun diyor, ve haftaya bir rüya ile başlıyorum..
umarım rüya gibi de geçer..
uyandığımda hafta bitmiş olur..
ve yeni bir hafta sonuna doğru yol alırım..


hafta sonumu nasıl geçirdiğimle ilgili bir yazıyı sonraya bırakıyorum..
çünkü detaylara da yer vermek istiyorum sevgili takipçilerim..

hepinize mutlu haftalar :)



-->rotamissworld-->




29 Eylül 2012 Cumartesi

İyi Tatiller ;)



BUGÜN CUMA..
BİR HAFTAYI DAHA GERİDE BIRAKTIK..
HEPİNİZE GÖNLÜNÜZCE GEÇİRECEĞİNİZ 
MUTLU TATİLLER DİLİYORUM :) :)

SEVGİYLE KALIN..









27 Eylül 2012 Perşembe

Günün Melodisi / (BOND - Sahara)



son günlerde ruhumu arındıran, 
her dinlediğimde huzur veren,
ayrı ayrı diyarlara götüren 
ve
 aynı zamanda fon müziğim olan melodiyi sizlerle paylaşıyorum..


BOND-SAHARA
bakalım siz de nasıl etki yaratacak?


 
 
 
 
 
 
 


Sevgiler..



--rotamissworld-->



Bir Servis Macerası (!)



günaydın rotamiss-world takipçileri;
uzun zamandır yazmak isteyip de yazamadığım cümleleri arıyorum..
pazartesi günü serviste gelirken düşünüyordum "bu hafta bloğuma neyle başlasam?" acaba derken nil karaibrahimgil'in yazısı benim bu arayışımın önüne geçti, sanki aradığım kafamdan geçen cümleleri bulmuş da kaleme almış gibi geldi ve hiç tereddüt etmeden, en sevdiğimin de fotoğrafını ekleyerek sizinle paylaşmayı seçtim..



yoğun iş hayatının içinde zamanın nasıl hızlı aktığını bazen kavrayamıyorum..
sanki yaşayan ben değilim..
ne yazık ki! bu rutinliğe o kadar alışmışız ki hepimiz, zaman zaman kendimi kendimle tartışırken buluyorum..
yaşamımızın çoğunu çalışarak geçiriyoruz..
hesaplıyorum hesaplıyorum.. 
"bu biraz fazla değil mi?" diyorum..
kazançlarımı terazinin bir kefesine koyuyorum.. 
yaşamımı idame ettirebilmek için gerekli olan para, sevdiğim işi yapıyor olmak, kariyer,  iş çevresi vs.
bir de "çalışmıyor olsaydım neler yapardım?" diye soruyorum..


oooooo..
o kadar çok şey yapardım ki..
öncelikle seyyah ruhumla karış karış gezerdim her yeri..
sanırım en çok şikayetçi olmam bundan..
alırdım elime fotoğraf makinesini..
zaten yapmayı istediğim işlerin başında en çok da bu geliyor..
"fotoğrafçılık"
umarım zaman bana fedakar davranır ve bi gün gerçekleştirebilirim bu hayalimi de..
nerede kalmıştık ;)
 tam da diyordum ki alırım elime bi dslr :):)



hiç de zorlanmadım fotoğraf makinesi resmi bulmak için, zaten hep masaüstümde :) gözümün önünden ayırmıyorum onu :)



istanbul'u, farklı şehirleri, ege'yi, akdeniz'i, en çok da doğu'yu..
olup bitenleri..
herkesin merak ettiklerini..
arardım ve bulurdum da..
sonra türkiye'yi anlatırdım herkese..
hem de öyle bir anlatırdım, öyle bir anlatırdım ki..
yaşanan onca şeylerden sonra herkes oturur bir kez daha bir kez daha düşünürdü..



belki birçoğumuzu yıpratan terör olayları,
kaybettiğimiz canlardan sonra..
ben nasıl bir ülkede yaşıyorum? sorusu rahat bırakmıyordur..
beni de rahat bırakmıyor..
artık dışarıya attığım her adımda, o saçma soruyu "burada da bişi olur mu? yu soruyorum kendime..
olursa olur..
kaderden kaçılır mı?
belki de kaybettiğimiz canların kaderi bu değildi, pisi pisine gittiler diyorum..
- pisi pisine değil..
- vatan uğruna diyor içses..
onlara mı bırakalım topraklarımızı, savaşmayalım mı?
savaşmassak, ecdadımızın kemikleri sızlamaz mı?
onlar kolay mı elde etmişler, kolay mı kazanmışlar, feth etmişler hem buraları..
hem gönüllerimizi..




sonra buradan da çıkıyorum..
herşey bir gün güzel olacak diyorum..
bugün de bu hafta da güzel geçecek diyorum..
ve bir bakmışım..
servisten iniyoruz..
şirkete gelmişiz..




herkese geç de olsa mutlu haftalar dilerim..
hayallerimizi kaybetmeyelim, belki onlar gerçeklerimizdir..




--rotamissworld-->
yola devam..





Halk Şiiri'nin Büyük Sesi; Neşet Ertaş'ı Kaybettik..


Türk Halk Şiiri'nin büyük sesi, büyük usta, 
NEŞET ERTAŞ;
25 Eylül 2012 tarihinde ebedi hayatına göç etmiştir.
Şiirin, türkünün, Anadolu'nun, hepimizin başı sağ olsun..
Ruhu şad olsun..







Neredesin Sen?

Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyor
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen..



Neşet Ertaş'ın cenazesi, vasiyeti üzerine, Kırşehir Bağbaşı Mezarlığı'nda babası Muharrem Ertaş'ın ayağının ucuna açılan mezara defnedilecek.


rotamissworld-->