17 Aralık 2011 Cumartesi

bir tutam çocuk olmak..



sanırım yaşım ilerledikçe çocukluğumu özlüyorum..çocukluk arkadaşlarımı, oturduğum mahalleyi, evimi, saf-temiz kalabilmeyi başaran insanları..komşularımızı..vs. vs..ne kadar da kıymetliymiş o günler, zaten kıymetini bilmiştim, ancak şimdi daha da iyi anlıyorum ne kadar da değerli olduklarını her birinin..



çocuk olmak, ayrıcalıktır! hiç kimse size söylediklerinizden ötürü sorumluluk yüklemez..hiç bir zaman kaygınız yoktur..uyanırsınız, yemek yersiniz ve doğru sokağaaa..benim gibi bir kızsanız erkek kardeşlerinizle birlikte bir sürü erkek çocuğunun içinde misket oynarsınız, onlarla birlikte futbol oynarsınız tabi kız olduğunuz için kaleci olmanız da kaçınılmazdır :) en uzağa tükürük fırlatmaca :) kışın leğenlerin içine binip kadın-erkek, yaşlı-genç demeden aşağı doğru uçurumlaşan mahallenizde kaymaca :) ve daha neler neler..




bütün bunları yaşayarak büyüdüğüm için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum, çünkü ben bir çocuk gibi yaşadım..çocuk gibi hayaller kurdum; çocuk gibi eğlendim..günümüz çocukları için üzülüyorum, daha küçücükken elleri kreşe, anaokuluna bırakılmak zorunda kalıyorlar..biraz büyümeye başladıklarında ise tek eğlenceleri play-station salonları :( çünkü maalesef günümüz dünyası ve şartları bunları gerektiriyor..artık anneler aynı zamanda bir çalışan..ne yeteri kadar büyüdüklerine şahit olabiliyoruz çocuklarımızın, ne de ihtiyaçları olduğu zamanlarda yanlarında..



kim bilir belki bir gün dünya değişir, belki biz değişiriz..belki düşüncelerimiz..belki parayla çocuğumuza yüklemek istediğimiz donanımı sağlamanın tek başına yeterli olmadığını anlarız bi gün..aslolanın; onun hayallerinde mutlu bir aile görmek olduğunu, istediği zamanlarda ebeveynlerinin yanında olduğunu bilmek olduğunu, ne zaman sizi yanında görmek istese “şu anda olmaz, işlerim var, belki hafta sonu yapabiliriz” cümlelerini duymak zorunda kalmayacağını öğreniriz. Bunları öğrendiğimizde belki onlar büyür, biz de çocuk oluruz bir tutam..

2 yorum:

  1. Süper bir yazı olmuş hayatım...Ellerine sağlık...Ben de çocukluğunu doya doya yaşayanlardanım çok şükür,kendimi çok şanslı hissediyorum senin gibi...Çocuklarımızsa belki ip atlamaktan,yakar top oynamaktan,uygun alan olmadığı için bisiklete binmekten,dokuztaştan ve belki de saklambaçtan bile mahrum kalarak büyüyecek...Arkadaşlarıyla oyun oynamak yerine ilk okuldan itibaren dershanelerde onlarla yarışmaya,bilgisayar oyunlarında savaşmaya ve yanyana gelince kankasıyla konuşacak bişey bulamayınca da kendini suçlamaya başlayacak...Çok üzülüyorum...

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim cnm, çocuklarımızı mümkün olduğunca sosyal faaliyetlere yöneltmeye çalışacağız..sağlıklı bireyler yetiştirmek için anne ve babalara çok fazla sorumluluk düşüyor.."bizler de üzerimize düşeni hakkıyla yerine getirebilmek için neler yapabiliriz" in cevabını geliştireceğiz kendimizde ;)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.