26 Kasım 2011 Cumartesi

ne garip bir hafta..

yazmak istiyorum, yazacak gücü bulamıyorum..
kasvetli sonbahar "hava"sı beni de çarptı, kısacası hastayım..
ya psikolojime yenik düştüm, ya havaya, ya da içimdeki şüpheye..



"Bu dünyada insanlar bir kere aldatılınca gerçekten bile şüphe duyarlar" demiş Hitopadesa;
ne de güzel demiş! aynen ben de öyle oldum!



neyse ki hava nasıl olursa olsun, bizim havamız güzel olsun demiş "bi şair"; eee.....  bizim de O'na inanmaktan başka çaremiz yok,


bir sonraki "şüphe"ye pardon yazıya kadar "hoşçakalın"..

hepimize sonbahar'ın ortasında, içimizde açtıracağımız güneşli günler diliyorum..ve dinlenmeye gidiyorum..





s.a.


14 Kasım 2011 Pazartesi

Yine Aylardan Kasım..

Sonbahar'ın en güzel aşklarının yaşandığı, en güzel filmlere konu olan, en güzel şarkı sözlerinin kaleme alındığı ay olarak bilinen "kasım (sweet november;)" ayının birden bana da verdiği bu duygulu, kim bilir belki aşık, belki kırılmış, belki "ne olduğu tam olarak bilinmez" hislerle klavyenin başında buldum kendimi.

Ne güzel aydır Kasım!

Sanki insanın kendisini onbir ay tutup da bu ayın verdiği aşksal etkilerle rölantiye almak istediği, belki bir kedi gibi bir soba başında kıvrılıp kalmak istediği, elinde bir kitap, diğerinde bir fincan kahve..bi yandan derin düşüncelere dalarken, bi yandan da düşünceleri bi kenara bırakıp sadece kitabını düşünmek istediği. Ya da hafta sonlarını sadece film izlerken geçirmek istediği, sinemadaysa filmin sonunun gelmesini hiç istemediği. Bir yazarsa, başladığı kitabın "en güzel" aşk sözlerini kapsaması gerektiği, daha önce söylenmemiş bu sözcüklere öncülük etmek istediği. Kulağına gelen şarkı sözlerinin tam da O'na hitap ettiğini hissetmesi.    


Ne güzel aydır Kasım!


Sevene, sevilene, hissedene, hatırlayana, ölçüp tartabilene, ne konuştuğunu bilene, ne söylemek istediğini bilene, değer verene, an'ı ölümsüzleştirene..


Ne güzel aydır Kasım!


Bir teselli ver
Kırılan gururuma
Bir tebessüm et
Unutursun zamanla
Yine dalmışım aynada
Yüzüm ağlar
Yine dalmışım
Elimde fotoğraflar

Yine aylardan kasım
Sanki sende kaldı bir yarım
Her nefesim her anım
Sanadır canım


(Tual)

12 Kasım 2011 Cumartesi

Takvim Yaprağı 11.11.2011 Derken..



11.11.2011


Bu tarih; kimimize göre diğer günlerden ayırt edilmeyen bi gün, kimimize göre de aynı rakam silsilesinden oluşan enteresan bi görüntü gibi gelebilir. Bugünü iyisiyle kötüsüyle özetlemek gerekirse;



1. Dün Ulu Önder Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 73. yılını yad ettik, bugün ertesi günü. Ata'mızı şükran, gurur ve özlemle anıyoruz. (1881 - 193∞)

1. 23 Ekim'de Van'da yaşanan 7.2'lik depremin ardından; 2 gün önce 5.6'lık yeni bir depremin etkisiyle bölge yeniden sarsıldı tabii ki bizler de onlarla birlikte. Meydana gelen depremde; depremzedelere ev kurmak için komşu şehirlerden yardıma gelen ve otellerde konaklayan 12 görevliden 8'i enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. Bayram Otel enkazında kalan DHA muhabirlerinin cep telefonlarından sinyal alınması hayatta olduklarının göstergesi, temennimiz bi an önce kurtulmaları. Kahraman Japon doktoru Atsushi Miyazaki'yi de unutmamak gerek; 7.2'lik depremi duyunca Japon yardım organizasyonuyla Van'a gelen gönüllü Japon doktor; otel enkazından sağ olarak kurtarılmasına rağmen hayatını kaybeden isimlerden 1'isi. Kendisini şükranla yad ediyor, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.



.


1.  Başbakan Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın yaptırdığı 111 Tesisin Toplu Açılış Törenine katıldı. Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bugünün 11.11.2011 tarihi olduğunu hatırlatan Erdoğan, 111 tesisin hayırlı olmasını diledi.


1. Uğur getireceği düşüncesiyle çok sayıda çift, 11.11.2011 tarihinde evlenebilmek için büyük çaba harcadı. Öte yandan; doğumu sezaryenle yapması uygun görülen anne adaylarından birçoğu, özel bir doğum günü olması için 11.11.2011 tarihinde bebeklerini kucağına almayı tercih etti. Berk ve Defne isimleri verilen bugünün bebeklerine "aramıza hoşgeldiniz" diyoruz.



Hoşgeldin 11.11.2011..

Seninle birlikte gündemimizi değiştirecek yeni günler, mutlu haberler, sevindirici gelişmeler bekliyoruz. Ülkemizin başına gelen felaketlerin son bulmasını, geleceğe umutla bakmak istiyoruz. Kardeşlik ve insanlık duygularımızın pekiştiği bu günlerde "bencil" duyguların kenara bırakılması kanaatine vararak; emin adımlarla, doğru kararlarla ülkemizi temellendirmek istiyoruz. Taş atan çocukların ellerine meslek verilmesini, sağlıklı kararlar alabilecek özgür düşünce anlayışına sahip bireyler olarak yetiştirilmesini istiyoruz.

Bugün bize milat olur musun?

....

2 Kasım 2011 Çarşamba

Adı Hayata Dair Olsun..

hepimiz aynı hayatları yaşıyoruz aslında..sadece yaşadıklarımızın zamanı, mekanı ve oyuncuları farklı..bir oyun olsun hayat, adı da tavla..attığın zar, hayatına girme ihtimali olan insanlar..bazen hepyek, bazen düşeş, bazen penc-i se (yeni öğrendiğim kavramlar olan bu sayıların kaynağına bkz.ebru gulen sonsuz teşekkürler :)) bazen sinirlenmek zarlara; bazen üzülmek, bazen sevinmek, bazen bi masa etrafında toplanıp saatlerce yemek, içmek, sohbet etmek, yaşanılanları paylaşmak..bazen özel gün kutlamak, mumları üflerken "üf"le birlikte içinden geçen dileğin "seneye aynı dostlarla tekrar buluşmak" olması..

işte hayat dediğin nedir ki; bi yanda sevdiklerin, bi yanda sevenlerin ve/veya düşmanların, bi yanda zarlar..bi bakmışsın düşeş gelmiş!